(Armington Modeli ile Politika Etki Analizi)
Mert ŞAKI ile birlikte.
2. Dünya Savaşı sonrasında başlayan ve hızlanarak devam eden serbestleşme akımı ile uluslararası ticaretteki engellerin aşılması sonucunda dış ticaret hacimlerinde genişlemeler meydana gelmiştir. Bu serbestleşme akımı içerisinde ülkelerin ve ülke gruplarının oluşturdukları ekonomik entegrasyonlardan biri olan gümrük birliklerinin yarattığı statik ve dinamik etkiler önemli bir yer teşkil etmektedir. 1996 yılı itibariyle Avrupa Birliği ile Türkiye arasında başlayan gümrük birliği anlaşması kapsamında yalnızca sanayi ürünleri ve bazı işlenmiş tarım ürünleri yer almaktadır. Çalışmanın konusu, gümrük birliğinin tarım ürünlerini kapsaması durumunda seçili ürünler bazında yaratacağı statik etkilerin öngörülmesidir. Türkiye’nin AB ürünlerine ve diğer ülke ürünlerine olan ithalat talebinin ürün bazlı olarak ele alınması için ürünlerin coğrafi şartlar nedeniyle farklı olması kabulü ile ürünlerin birbirinin tam ikamesi olmadığı varsayımını kabul eden Armington Modeli kullanılmıştır. 1995-2012 yıllarında 30 ürün için gerçekleşmiş ithalat verileri üzerinden hesaplamalar yapılmıştır. Yapılan simülasyon sonuçlarına benzetim göre Türkiye’nin tarım ürünlerine yönelik toplam ithalat talebinde %25,4 oranında artış beklenmektedir. AB’den yapılacak ithalatın %63 oranında artacağı tahmin edilmektedir.
(TAGRIS Tarım Sektör Modeli ile Politika Etki Analizi)
EBRD (European Bank for Reconstruction and Development) ve Frankfurt School of Finance & Management ile Proje
(Armington Modeli ile Politika Etki Analizi)
Volkan BEKTAŞ ile birlikte.
Son yıllarda GATT’ın XXIV. Maddesi kapsamında tercihli ticaret anlaşmaları yaygınlaşmaktadır. Bu anlaşmalardan biri de Avrupa Birliği (AB) ile Türkiye’nin de dâhil olduğu 12 Akdeniz Ülkesi arasında 1995 yılında imzalanan Barselona Anlaşması’dır (EUROMED). Barselona Anlaşması kapsamında AB ve Akdeniz Partner Ülkeleri (APÜ) arasında ortaklık anlaşmaları yapılmaktadır. Ancak bu anlaşmalar, tarımsal ürün ticaretini henüz tam olarak kapsamamaktadır. AB ve APÜ arasında yapılmakta olan serbest ticaret anlaşmalarının tarım ürünlerini de kapsamasının önemli etkileri olacağı kaçınılmazdır. Bu çalışmanın temel amacı AB ile APÜ arasında tarım ürünlerinde serbest ticaret anlaşmasının Türkiye’nin tarımsal ürün ticareti üzerindeki potansiyel ticaret yaratıcı ve ticaret saptırıcı etkilerini Armington modeli kullanarak analiz etmektir. Armington modelinde, geleneksel ticaret modellerinin aksine ticarete konu olan malların heterojen olduğu varsayılmıştır. Çalışmada 4 haneli harmonize sisteme (HS-4) göre sınıflandırılmış 209 tarımsal ürünün dış ticaret verileri kullanılmıştır. Bölgesel etkileri analiz edebilmek için Türkiye’nin tüm dış ticareti 28 bölgeye ayrılmıştır. Tüm Akdeniz ülkeleri modele ayrı ayrı dâhil edilmiştir. Modelde ithalat için ticaret ortaklarının arz esnekliklerinin, ihracat için ise ticaret ortaklarının talep esnekliklerinin tam olduğu varsayılmıştır. Sonuçlara göre Türkiye’nin ihracatının % 4,1; ithalatının % 9,7 artması beklenmektedir.
(Armington Modeli ile Politika Etki Analizi)
(Armington Modeli ile Politika Etki Analizi)
Türkiye’nin Avrupa Birliği üyeliği, halen Türkiye ile Avrupa Birliği arasında yürürlükte olan Gümrük Birliği antlaşmasını gıda ve tarım ürünlerine de içine alacak şekilde genişletecektir. Bu gelişme sadece Türkiye ile AB arasındaki gıda ve tarımsal ürünler dış ticaretinin tam serbestleşmesi anlamına gelmeyecek, aynı zamanda üçüncü ülkelere karşı ortak dış tarifelerin uygulanmasına da sebep olacaktır. Bu yeni durumda gıda ve tarım ürünleri dış ticareti için ticaret yaratıcı ve saptırıcı etkiler ortaya çıkacaktır. Ters yönlü çalışan bu iki etkinin olası sonuçları, GATT’ın XXIV maddesi gereği önemlidir. Bu makalede, Armington modeli, kullanılarak Türkiye ve AB arasindaki gümrük birliği antlaşmasının gıda ve tarım ürünlerini kapsayacak şekilde genişletilmesinin ticaret yaratıcı ve saptırıcılık etkileri incelenmiştir. Tarım ürünlerinde Türkiye’nin ortak gümrük tarifesini uygulaması üçüncü ülkelerle süregelen ticaret akımlarını olumsuz etkilemeyecektir. Üçüncü ülkeler için, ticaret yaratıcı etkiler, saptırıcı etkileri bastırmaktadır.
(TAGRIS Tarım Sektör Modeli ile Politika Etki Analizi)
Türkiye’nin AB üyeliği sonucunda tarım malları ticareti serbest hale gelecektir. Serbestleşmenin olası fayda ve kazanımları, Türkiye ve AB’nin tarım politikalarının izleyeceği yola bağlıdır. Çalışmada AB üyeliğinin olası etkilerini değerlendirmek için doğrusal-olmayan matematiksel programlama metoduna dayanan ekonomik modelleme yaklaşımı kullanılmıştır. Maksimum Entropiye dayanan Pozitif Matematiksel Programlama çalışmamızın temel yaklaşımıdır. Model statik optimizasyon algoritmasına dayanmaktadır. AB ile ekonomik integrasyonun sonucunda, bitkisel ürün ihracatı temel döneme göre artış gösterse de, artan net hayvansal ürün ithalatını karşılamaktan uzak kalmaktadır. Üyeliğin toplam refah etkisi sınırlıdır. Tüketiciler düşen fiyatlardan faydalanmaktadırlar. Üreticilerin refahında Ortak Tarım Politikası’nın destekleri belirleyicidir.
(TAGRIS Tarım Sektör Modeli ile Politika Etki Analizi)
Türkiye, 1963’den beri, AB ile bütünleşme konusunda ilerliyor. Üyelik, Türkiye ve AB arasında tarım malları ticaretinde tam bir liberalleşme öngörmektedir. Bu liberalleşmenin etkileri, Türkiye ve AB’nin tarım politikalarının izleyeceği yola bağlıdır. Diğer taraftan, tarımsal korumalar Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) müzakerelerinde en sorunlu konu olmaya devam etmektedir. Değişik politika ve senaryo alternatiflerinin etkilerini değerlendirmek için doğrusal-olmayan matematiksel programlama metoduna dayanan ekonomik modelleme yaklaşımı uygundur. Tezimiz, Türkiye için bir tarımsal sektör modeli kurarak, AB ile olabilecek bir ekonomik entegrasyonun ve/veya gerçekleşebilecek yeni bir DTÖ anlaşmasının Türk tarım sektörü üzerindeki etkilerini incelemektedir. Maksimum Entropiye dayanan Pozitif Matematiksel Programlama (Heckelei ve Britz, 1999) çalışmamızın temel yaklaşımıdır. Model statik bir optimizasyon algoritmasına dayanmaktadır. AB ile ekonomik integrasyonun sonucunda, bitkisel ürün ihracatı azalarak, patlayan net hayvansal ürün ithalatını tolere edememektedir. Genel refah etkisi azdır. Tüketiciler düşen fiyatlardan faydalanmaktadırlar. Üreticilerin refahında Ortak Tarım Politikası (OTP)’nın destekleri belirleyicidir. Diğer taraftan, Türkiye’nin DTÖ gümrük tarifesi taahhütlerindeki yüzde 15 azalma net et ithalatını 250 milyon dolar artırmaktadır.